27 Aralık 2010 Pazartesi

Çukulatalı Pasta


Çok istek alan pastanın tarifi, tekrardır buyrun;

Malzemeler;

Pandispanyasi icin;

3 adet yumurta
3 kahve fincani toz seker
3 kahve fincani un
1 corba kasigi kakao
1 cay fincani sut
1 paket kabartma tozu
yarim cay kasgı tuz

Kremasi icin;

4 su bardagi sut
12 corba kasıgı toz seker ( ben 10 kasık koyuyorum)
3 corba kasıgı un
3 corba kasıgı kakao
yarim adet limon kabugu ( ben 1 koydum)
yarim paket margarin ( ben kullanmıyorum)
yarim cay bardagi hindistancevizi ( ben kullanmiyorum)
1 su bardagı kabuksuz antepfistıgı ( ben kullanmiyorum)

Yapilisi;

Tozseker ve yumurtalari derince bir kaba koyarak boza kivamina gelinceye kadar cırpınız. ( mixer kullanmıyorum)

Icıne un, kakaoyu, kabartma tozunu, tuzu, ve sutu de ekleyip karistiralim. Bu karisimi yagladigimiz kek kalibina dokup 170 C firinda pisirelim. Kurdan temiz cıktıgında keki cikaralim firindan ve sogumasını bekleyelim.

Keke sogurken, sosunu yapalim. Bir tencereye sutu, tozsekeri,unu, kakaoyu ve limonkabugu rendesini koyup muhallebi gibi pisirelim. Yani hep karistirarak ve sonunda bir iki dokurdamadan sonra atesten alarak. Sos soguyana kadar arada karistirarark bekleyelim ve sonra ikiye bicakla boldugumuz kekin icine soguk sut dokerek islatalim icine ve disina bol sosla sivayalim. Sonra dolaba ve sonra afiyetle mideyeee..

Bu arada Avustralya dan gelen doğumgünü mesajına çok teşekkürler. Telefonumu açmayı unutmuşumda bu sabah o yüzden bana ulaşamadınız Yeşim cim.



Afiyet olsun.
Gururlu anne Çiğdem

Birikenler, Sporium hkk.









Günaydin,

Yine ne çok şey birikmiş. Insan hiçbirşey yapmadığını düşünüyor ama birsürü şey olup bitiveriyor.

Güzel ve koca bir günü Irmak ve annesi Ayşegül ile Maltepe Hacıoğlu nun bahçesindeki kocaman ve güzel parkta geçirdik. Tuvaletler tertemiz, yiyecekler güzel, üstelik kahve de var, altta jetonla çalışan çocuklara yönelik bir salonda var. Daha ne olsun.

Sporium-Bostancı tesisleri çok güzel ama bizim bütçemize göre pahalı. Havuzda Ada yı Kış günü yüzerken görmek mutluluk verici ama koç bir ara başka tarafa bakacak ve benim kız glu glu yapacak diye ömrümden ömür gitti. Cafe de onlar için hazırlanan yemek ve ikindi çay masaları pek hoşdu. Bizim kzı havuzdan sonra tostu bir ısırıyorduki görmeliydiniz.

Yarım gün yani 12,00-17,00 arası 850 Tl aylık. Pazarlık payı vardır mutlak. Tam gün 1250 Tl lerde dolaşıyor. Hoş bir ortam. Eğer siz spora üye olursanız, çocuğunuza zaten 3 saate kadar ücretsiz bakıyorlar.

Biz bugün de Sporium daki derse katılacağız ve son. Ada nın Sporium a gitmesi bizim için çok iyi oldu şöyleki; Kızım bu seferde ben o yeni okula değil Burcu öğretmenimin olduğu okula gitmek istiyorum diye ağlıyor. Böylece Yumurcak yuva aklandı :). Gitmemek için yaptığı numaraları ve kurduğu cümleler ise içler acısı. Ancak artık tecrübeliyiz ve benden ayrılmamak için bu numaraları yaptığını biliyoruz. Bu zor dönem bizim için bitmiştir. Allah çalışan annelere kolaylık versin. Şükür ben çalışmıyorum, dayanamazdım herhalde.

Araya doğumgünümüde sıkıştırdık. Resimler yanda. Keşke evim daha büyük olsada aile+dostlar parti verebilsem. Bu sene dışarıda yapalım ve herkes Alman usulu olsun dedik ama o da yemedi. Şimdi aileme hadi gelin lokantaya gidiyoruz ama parayı siz ödeyeceksinizde denmezki.

Ada sorularına devam ediyor; Anneeee kakalar nereden geliyor. Bakın daha bağırsağın İngilizcesini öğrenmedim. Vakit bulamadım.!! Bir ana önce kitap almalıyım bu konularda çocuklara göre bilgi veren.

Cumartesi günü hepbirlikte ilk defa Cem inde dahil olduğu bir sinema aktivitesi yaptık. Rapunzel, biz Ada dan fazla güldük desem yeridir. Çok güzeldi mutlaka ailecek gidin. Ada yazıları ezberlemiş, okuyor sanırsınız. 3D ve Disney ezberine girmiş maşallah. Çıkıştada oyun salonu keyfine diyecek yoktu. Kızımı aç bıraktık o gün büyükannesinde nohut-pilav ve yoğurt üçlemesini nefessiz götürdü. Onun böyle yemediğini gören Büyükbaba ve Büyükanne ( ellerine sağlık) Ada yı seyrettiler yemeği boyunca. Sonra biz Cadde ye gittik biraz Cadde aynı İstiklal Caddesi gibi çok kalabalıktı. Yılbaşı yoğunluğu hava da güzeldi. Azade yi gördük, ne güzel olmuştu. Paşabahçe eski ToysRus ın yerine yeni bir mağaza açmış, süper olmuş, bir saatimiz orada geçti. Insan evindeki herşeyi atıp oradan yeni bardakları, çanakları eve getirmeyi istiyor. Tavsiye ederim, bu güzel rahat mağazayı dolaşınız. Birde çocuk kitabı satan bir bölüm eklemişler. Remzi o kadar yakınki, iş yapacaklarını sanmam biraz aktiviteye ihtiyacı var oranın.

Bu sene dört dörtlük oldum yani 44 yasımdayım, arayan soran herkese teşekkür ederim.
Evimiz 15 kişiyi kaldırdı bu arada. Yaşasınnnn daha kalabalık toplantılara inşallahhh..

Sevgiler
Şişko anne Çiğdem

23 Aralık 2010 Perşembe

Hürriyet Çocuk Klubu

Merhaba,

Kaç gündür yazacağım bir türlü vakit bulamadım;

Efenim, Hürriyet Çocuk Klubü kartına sahip olanlara, Bostancı Sporium tesislerinde iki günlük aktivite denemesi ücretsiz. Biz Ada ile yarın saat 12-17,00 arası ve Pazartesi günü yine aynı saatlerde bu hakkımızı kullanacağız. Sonra da belli mi olur aylık üye oluveririz.

Yarın akşam deneyimlerimi size aktaracağım. Anneler orada ve kafetaryada vakit geçirebiliyorlarmış ama içeriye alınmıyorlarmış. Yedek giysi, mayo, gözlük, terlik, havlu ve hepatit A aşısı istendi. Bakalım. Ada kız gitmem diyor umarım bir aksilik çıkmadan hallederiz.

Yeni sorular;

Anne saçlarımız neden yapılıyorlar. Hücrelerden kızım. Cell, cell.
Sanırım, ne neden, neden yapılır kitaplarından tez zamanda edinmem gerekecek.

Bu akşamki menümü, brokoli fırım, tavuk ızgara, pilavvvv. Salata yetişmedi maalesef. Brokoli tarifi :

yarım kilo kadar brokoli
150 gr tereyağ,
3 yemek kaşığı un
2 su bardağı süt

maalesef kanal 8 de ''sıradışı'' adlı çok güzel bir film var onu seyrediyorum ve bu yazı yarım kaldı.

Sevgiler
Film manyağı anne Çiğdem

21 Aralık 2010 Salı

Ada kız adını yazdııııı..




Merhaba,

Unutmadan yazayım; Ada kız adını yazdı. Geçen yaz Şile de kuma yazmıştı ama tesadüftü, tekrar etmedi. Amma şimdi adını yazdı kızım benim. Gerçi adi bildiğiniz üzere çok kolay ama yazdı. Şimdi hediye kartlarının ve mektuplarının altına, hadi kızım ismini yaz diyince hemen yazıyor kereta. İçim aktı diye bir tabir varmı? Birde Ada yazı yazmaya başlayıp, okuma başlarsa ne olacak halimiz. Ağlayacağız hep herhalde.

Bir de bu akşam sordu, anne biz neden yapıldık? Önce anlamadım , efendim dedim; annnnee biz neden yapıldık. Hazırlıksız yakalandım tabi. Ama çabuk toparladım. Su, et, yağ, sinirler,kan, kas v.s. Hayır anne kumdan yapıldık dedi. Hayır evladım diyip tekrarladım, bu sefer ikna oldu.

Havalar yine çok güzel. Dün Maltepe deydik, banka v.s. bugünde kalan işler ve park. Koşturdular açık havada. Yarın yuvaya gittiği için üzülüyorum, hava güzel diye. Neyse yarın kızım ilk defa okulla, arkadaşlarıyla birlikte tiyatroya gidiyor. Bir ilk daha. Hayatımız ilkler ile dolu.

Maltepe merkez de güvercinler ile oynamaya bayılıyor kızım. yem satan bayanlarda kızıyorlar çocuklara kovalamayın yem yesinler diye. Ekmek parası.

Dün Maltepe de Çıtır simit te kızımla keyif yaptık. Ezan okunuyor diye tv nin sesi kısıldı, bende bak yemessen ses yokmuş dedim. İnandı ve simit payını bitirdi. Kızımla 5 çayı yaptık yani. Darısı kızları küçük olanların başına.

Hava güzel diye parka gidince İpek Hanım Çiftliğinden gelen kargoda kapıdan geri dönmüş tabi. Tüh.. yarında yokum, Perşembe de yokum. Haydaaaaa... paketin içinde yumurtalar var. Bu akşam ben mi alsam yemekten sonra. Yemekte ne mi var;

Brokoli çorbası. Hazır Kuşadası, Değirmen çiftliğinin imalatı.
Fırından alınan hamur ile akdeniz pizzaaa... tarifi buradan aldım ve akdeniz pizzaya uyarladım.

http://mavipire.blogspot.com/2007/02/blog-post_8261.html

Resim 1 Simitçide ana - kız, 5 çayı.
Resim 2 Muzur kızım dilsiz uşağa tırmanıyor. Çok tehlikeli biliyorum ama akla bakarmısınız.
Resim 3 Güvercin kovalayan kızım.

Sevgiler
Gezginci anne Çiğdem

20 Aralık 2010 Pazartesi

Arı Maya ve Kozzy-Çocuklar







Merhaba,

Saat 13,00 de Arı Maya oyunu vardı Kozzy de Cumartesi günü. Alev ve Buse ile katıldık. Ikinci yarıda dışarı çıktık, kızlar mutlu mesut oyunu seyrettiler. Bir ara Ada, karga dan korkmuş ve ağlamak üzereymiş. Ondan 1,5 yaş büyük olan Buse ne demiş beğenirsiniz; sahneye bakma Ada arkana bak :-). Bizimkide dinlemiş ve problem olmamış. Karga da niye korktuğu anlaşılamadı tabi. Birde müzik cd sini vermediler!!!


Çıkışta maalesef Burger King yediler ama Ada neredeyse 6 hatta 8 aydır yemiyordu, şimdi Buse ye alıp ona almamak daha çok etkileyebilirdi Ada yı yoksunluk adına. Dolayısıyla yürü ya kulum dedim. Oyuncaklar şu son günlerde moda olan ''Zuzu hamster''lar. Güzel bir oyuncak, tekerlekli, dönüyor ve parkelerde çok güzel gidiyor.

Ben yukarıdaki Çin Lokantasını denedim ama pilavı çok kötüydü. Caddedeki Fang Fang dan vazgeçmemenizi öneririm. Alev inde Mado dan aldığı çay onun yüzünden anladığım kadarı ile pek güzel değildi.

Kum ile yapişkanlı resimleri bu sefer yapmadık. Yine en alt katta yüz boyama ve balon dağıtmaca vardı.

Yine, en alt katta bir oyun alanı vardı hemen oyuncakçının yanında. Daha önce Canan ve Nil ile gittiğimizde uğramadığımız. Bence uğranmalı ve yarım saatine pahalı demeyip 10 Tl verilmeli. Çok güzel, kocaman ve bol aktivite içeren bir alan. Çocuklar acaip terlediler ve bir an durmadılar. Çok da eğlendiler. Dönüş yolunda ise neredeyse uyuyorlardı. Annelerde içeriye galoş giyip giriyorlar ve minderlerde oturabiliyorlar. Çocukları bırakıp ayrılamıyorsunuz yani. Yada biz tercih etmedik diyelim.

Fotoğrafını çekemedim. Ammmaaaa doğum günü hediyem makinam Kore den sevgili kardeşim tarafından getirildi. Buradaki fiyatı 500 oradan alınca 250 nasıl. Vergiler maalesef çok yüksek burada sanki fotoğraf çekmek lüxmüş gibi. Pırlantanın KDV si sıfırken. Neyse sinirlenmeyelim.

Linier ( adını yanlış yazmış olabilirim) diye bir mağazada Deniz Akkaya- Ten ile anlaşmalı bir korseli elbise dizayn etmiş. Süper görülmeli. Fiyatlar 150-200 aralığında.

Kardeşim Ada ya Kore nin geleneksel olan ve çocuklara uygun olarak yapılan bir elbise getirmiş. Renkler ve dizayn harika. Ada kız huysuzluk etti ama şimdi elbisemi giyeyim diye peşimde dolanıyor. Akşama baba gelince dedim. Bir de şapkası varki, söylemeseler çanta sanılabilir rahatlıkla.

Yaşasın fotoğraf makinamııızzz vaaarrr. Buyrun resimler.
  1. Kızım ile puzzle oynuyorum salonda bu sabah.
  2. '' '' ''
  3. Kayınpederimin onlarda çektiği resim. Işık arkadan geliyor yinede harika makinam nasıl çekiyor bakııınnn, yandınız yandınız, görmemişin makinası olmuş çekmiş.. çekmiş.. çekmiş..
  4. Ada kız Kore elbisesi
  5. '' '' ''
  6. Makinamın kutusun açarken. Birde şık cüzdan gibi çantası varki sormayın.
Sevgiler
Mutlu ve neredeyse 44 yaşında anne Çiğdem

17 Aralık 2010 Cuma

Yağmurlu hava ve ev

Daha Kış yeni geldi ama resim ne güzel değilmi. Sabah saati, hafif serin bir rüzgar. Oyle dalar gider insan uzaklara. Yer mi, Sokakağzı.

Aslında Turkan Saylan, Carrefour Maltepe yada Iyi Cucelere gitmekti bugün planımız. Ama bir sürü olumsuz sebep biraraya gelince vazgectik. Sebepler mi; buyrun;

  • ben yorgunum.
  • araba otoparkta kilitli.
  • hava çok soğuk ve yağmur dinmedi.
  • Cem erken gelecek ve hasta. ( akşamki makarna davetide gümbürtüye gitti tabi. )
  • kızım evde çok eğleniyor.
En önemli sebep sonuncu sebep tabi. Kızım evde ve odasında çok eğleniyor. Ara ara bende onunla oynuyorum ama tüm oyuncaklarını sırayla ve yeniden keşfediyor sanki. Hah nazar değdirdim, yanıma geldi ama bu bile faydalı. Çünkü beni izlerken hesap makinası ile oynamaya bayılıyor. Numaraları yazmasını, rakamlarla ona söyleyerek istediğimde; çoğunlukla doğru tuşa basıyor. Melek kızım benim.

Dün Ada yı büyükannesine bırakıp, Erenköy, Perşembe pazarını gezdim. Yılbaşı üstü pek hareketli ve çeşitliydi pazar. Erenköy pazarındaki almış başını gitmiş yemek yapan, dolma satan, salça satan, kocaman tencereli tezgahlarda ilginçti doğrusu. Yılbaşı süsleri satan tezgahtan yeniyıl ağacımıza süs bile aldım. Ada ve babası hemen bir aktivite gerçekleştirip ağacı süslemeyi bir yarım saate yaydılar. Yüzevler pazarınıda tavsiye ederim. Hem nezih hem ekonomik hem sakin bir pazar ve tekstil kısmı bayağı çeşitli, birde çiçek satıcıları. Güzel güzel çiçek açan yılbaşi çiçekleri 3 Tl mesela. :-). Dün Erenköy pazarına girdim yağmur başladı, döndüm hala yağmur yağıyordu. Allahtan üstüm sağlamdı. Buna rağmen pantalonumun paçalrı sırılsıklamdı. ( Ada bu kelimeyi şöyle telafuz ediyor; sımırs... ) çizme giydiğimden farkedememişim. Pantalon direk kalorifer üstüne, gelsin eşofmanlar tabi. Kapıdan girer girmez benim gezginci kızım şu soruyu sordu; anne nereye gidiyoruz şimdiii.. e kızım bi dur, vallahi Türkçe çıktı ağzımdan.

Büyükbabayı beklerken ve aşure yerken - Evvveeet Zekiye anne döktürmüştü yine. Allah kabul etsin. - Ada ya sen sunu yap diyordum ( Evvelsi gün aldığım Sesame Street in yeni kasedi '' Imagine '' yeni kelimelerimiz bu konu ile ilgili birde boncuklar) ve cevap şöyle oldu. '' I am not yaaaaa...'' pek güldürdü bizi.

Yağmur yağınca trafik felaketti tabi. Eve dönüşümüz 19,00 buldu. Hemen köfte ve patates. Ada kız mımmm diye yedi. E tabi ketçap ve mayonezi eksik etmedik ama abartmadıkda.

Yuva da öğretmen kızma ''dilsiz '' demiş. Şimdi yuva ile tekrar konuşacağım sonuçta bu çocuk bu yuvaya devam edecek ve seneye belki iki gün olarak kayıt olacak. Benim adımda kıl anne olacak. Ama bunlar önemli konular değilmi. İşin peşini bırakmamalıyım. Ne demek ''dilsiz'' Kızımın eğitim hayatı yeni başlıyor ve çok önemli adımlar bunlar.

Gevezelik yeter, aslında yazacak çok şey var ama Ada sakinken kitapta okumak istiyorum. Ne mi okuyorum. Uğur Dündar, İşte Hayatım. Hararetle tavsiye ederim.

Sevgiler
Kıl anne Çiğdem

15 Aralık 2010 Çarşamba

Yuva hakkında fikri değişen anne


Resmimizin ismi Cem ve keyif.

Tamam, daha eşimle konuşmadım ama Aydan bayağı bir gazımı aldı ve bana fikir verdi, yuva ve ağlayan çocuklar konusunda. Bundan böyle Ada ya, anne ben okuldayken sen ne yapıyorsun dediğinde, yürüyüş yapıyorum,geziyorum, kitap okuyorum v.s demeyeceğim. Ben çalışmaya, ofise gidiyorum diyeceğim. Belki de beni Allah söyletiyor olacak ve gerçekten gönlüme göre iş bulacağım. Nasıl planlar, beğendinizmi arkadaşlar.

Bugün yuvaya uğradım. Asayiş berkemal. Sabah ingilizce dersine pür neşe katılmış. Bütün şımarıklar bana yani. Ustelik yuva yeni el değiştirdi, ismi değişti, net sayfasında kızımın resmi bile var, daha ne olsun. Tazelendi herşey. Bale öğreniyor. Bize sunum bile yapıyor evde. Evet, evet yuvaya gitmeli yaşı zaten 4 oldu sayılır. Bakalım. Destek verenlere, mesaj atanlara, gazımı alanlara, fikir verenlere çoook teşekkür ederim.

Dün mü dün ne yaptık, Göztepe Özgürlük parkına gittik hava çok soğuktu ama bir amacımız vardı; Buz Pateni sahasını bulup, işleyiş hakkında bilgi almak. Ama saha maha yoktu ortalıkta. Gerçek bugün anlaşıldı, Zeytinburnu nda da bir Özgürlük parkı varmış ve saha oradaymış. Eğer herhangi bir geri dönüşüm ki bu bir plastik kapak, şişe v.s olabilirmiş; karşılığında yarım saatlik ders ücretsizmiş. Avrupa yakasında oturanlar bence bu fırsatı kaçırmasınlar.

Sonrasında Erenköy deki, Beyaz Fırına gittik. Aslında hedefimiz Iyi Cüceler di ama öyle acıkmıştım ki Ada nın itirazlarına rağmen girdik. İyiki girmişiz. Dışarıda bir çocuk parkları vardı, şimdi içeridede var ve çok güzel masalar, tahta, sandalye ve kitaplar mevcut. Ada bayağı güzel vakit geçirdi orada hatta kendisine hayran bir seyirci kitlesi bile oldu zaman zaman. Tek dezavantajı tuvalet yolunun üstünde olması ama tuvaletler okadar temiz ve kuru ki bence sakıncası yok. Iyi cüceler e vakit kalmadı ama havalar soğuk gidiyor, nasılsa bu hafta bir ziyaret yaparız biz. Bu arada dün Beyaz da klimalar çalışmıyordu ve herkes montla oturuyordu ve buna rağmen bedava bir içecek bile verilmedi bize, kınıyoruz Beyaz ı. :-)

Sonra cicoş, evde herkes ama herkes hastaydı, bugünde yuva. Umarım hasta olmaz kızım.
Hayırlısı.

Günde iki yazı!!!

Aktif anne Çiğdem

Kızım ve Yuva, buruk anne


Resim yine eski bir Ada gezisine ait. Ada kızım bir bahçedeki cüce heykellerine bakıyor. Hayatı hikayeler arasında geçiyor zaten.

Sabah kızımı yuvaya bıraktım. Dün gündüz boyunca ve akşam, bu sabah ta yollarda ağlayarak gittik yuvaya. Ben de ağlamamak için kendimi zor tuttum. Neden kızım diyince; yuvada bana tavuk çorbası vermiyorlar dedi :-). Ikinci soruşumda yemek yerken konuşmayın diyorlar, yemeğimi yemek istemediğimi söyleyemiyorum dedi. Bahaneler. Yollarda sarılarak durarak gittik yuvaya.

Halbuki ilk günler ne güzel problem olmadan gidiyordu. Sanırım ortama alıştı, oyuncaklar filan yavan geliyor ona. Bahane değil tabi.

Ne yapacağım, yaşı uygun, oarada eğleniyorda biliyorum.

Tüm öneriler aşağıdaki yorum gibi;

3 yaşını doldurmuş bir çocuğun yuvaya gidebilmek için gerekli psikolojik olgunluğa sahip olması beklenmektedir. Ancak bazı çocuklar annelerinde ayrışmakta güçlükler yaşayabilmekte ve bu nedenle de yuvaya gitmeye aşırı direnç gösterebilmektedirler. Hatta bu direç aşırı ağlama, kusma gibi uç sonuçlara neden olabilmektedir. Tepkilerin bu derece aşırı olması çocuğun başka ciddi sıkıntılar yaşadığının bir göstergesidir ve ancak profesyonel bir bir yardım alınması koşuluyla bu problemin üstesinden gelinebilir.

Bu durumda yuvadaki uzmanlar ile klinik ortamda çalışan uzmanın işbirliği ile bu problem çözülebilmektedir.
Ailenin bu konuda eğitilmesi ve çocuğun psikolojik olgunlaşmasının desteklenerek aile ile işbirliğinin sağlanması gerekmektedir. Bazen anne-babalar çareyi çocuğu okuldan almakta ve yuvaya verme kararını ileri bir zamana ertelemektedirler. Böyle bir erteleme genellikle çözüm olmamaktadır ve bu çocuklar ilkokula başladıklarında da benzer belirtiler göstermektedirler. Problem ne kadar erken çözülürse o kadar kolay olmakta ve çocuk bu durumun olumsuz etkilerine daha az maruz kalmaktadır.

Şimdi yuvadan alırsam ben taviz vermiş olacağım çocuğa karşı. Offffff içim içimi yiyor ve acaip bir duygu yaşıyorum. Ağlamıyorum ama sanki içimde ... anlatamıyorumki.

Çok zor çok.

Buruk anne Çiğdem

12 Aralık 2010 Pazar

Prenses ve Bezelye Tanesi

Baba kız, ne güzel bir resim değilmi. Yerim onları ben.
Pazar günü, hava soğuk, ev pek bir çekiyor insanı. Son anda Prenses ve Bezelye Tanesi, saat 15,00 Yer; Halis Kurtça ya gidildi. Kıza broşürü Cuma günü okumuştum. Saati ve günü unutmamış, hatırlatınca hadi gidelim dedik. Biz tiyatroya, baba da dolaşmaya. İkinci yarıyı Ada içeride yalnız seyretti, Bu bir ilk bizim için.

Biletler 20 Tl. Bence pahalı ama Istanbul Çocuk Sanat ta en azından oyunun müzik cd leri bedava. Bu oyunun kalabalık kadrosu var ve kostumler iyi. Prens biraz daha yapılı olsa ne güzel olurdu. Ben en çok kötü prensesi sevdim ne yalan söyleyeyim. Yanınızda kitap götürüp, çocuğunuz içerideyken okuyabilirsiniz ammmaaaa dikkat oturduğunuz alan soğuk ve sandalyeler rahatsız. Rahat koltuklar vardı eskiden şimdi yok. Tuvaletler temiz ama biraz bakıma ihtiyacı var kapıların ve kilitlerinin.


Kısa olsun öz olsun.
Öperim.
Kızı galiba tiyatrocu olacak anne Çiğdem

10 Aralık 2010 Cuma

Gezginci anne ve kızı

Iyi akşamlar,

Kızım ve çok özlediğimiz kedimiz Prinkipo. Ah... ah...

Iyi bir dvd seyretmeden hemen kısa bir yazı.
Biz yine evde oturamadık bugün. Hatice gelince nereye kaçsak diye şaşırıyoruz. Aydan ın arayıp Berrak evde demesi yetti, biz hemen geliyoruuuzzz dedik ve uçtuk. Oh sağolsun Aydan üçüncü zafer günümdü ama karnıbahar çok lezzetliydi. Çorba lezizdi. Meyhane pilavı ( hazır) çeşnili pilava hayret etmedim desem yalan olur. İçinde ki bir baharatı çıkaramadım billahi. Hazır gıdalara pek sıcak bakmıyorum ama bunu deneyeceğim. Eşime de hazır diil bizzati ben yaptım diyeceğim.

Üstünede manzaralı sıcacık bir nescoffee ve kurabiye. Daha ne ister insan. Ellerine sağlık Aydan.
Kızlarda güzel güzel oynadılar. Aydan iki ktu üç boyutlu puzzle verdi bize. Zordu, ben bile zorlandım. Zaten kutunun üstünde +3 yazıyor. +40 yazması lazım ehi..ehi..

Akşam hamsi tava, az rakı, biraz parmak boyası. Cındrella ve yatakkk..

Yarın mı yarın kızım Ömer Kaan ve Nil ile oynayacak.
Bakalım hava nasıl olacak.


Yalancı anne Çiğdem ( meyhane pilavı)

Yağmur ve ev.

İşte kızım ve Heybeliada daki kapılarrr. Baba hadi resmimi çekermisin diyip kırıtıp durdu benim güzel kızım.

Eski resimlerden anlaşılacağı üzere henüz fotograf makinamız yapılmadı. :-(
Kader.

Hava bugün yağmurlu. Saat 05,00 te bir başladı, balkonun camlarını zor kapadım. Saniyede ıslandım bile. Ohh evimiz sıcak, kızım kalkana kadar sporumuda yaptım. Ikimizinde kahvaltısı tamam pilates bekleniyor. Allah evi olmayanlara soğukta kalanlara yardım etsin, kolaylık versin.

Planımız cadde ye gitmekti ama hava böyleyken zor. Hatice hanım da bizde artık bir köşelere sığacağız. Herkes hasta biryerede gidemeyiz. Allahtan meraklı minik dergisinin yeni sayısını aldık, birde dün Ada ya renkli hamurlar yaptım-yaptık. Ada çok eğlendi elleri un ve suya değince, aaaa annne hamur oldu peki su nereye gitti dedi. İkinci yapışımızda hımmm anladım dedi. Kereta.

Tarif veriyorum;

1 bardak un, tuz, yeteri kadar su, su yavaş yavaş eklenecek. Sonra hamur parçalara ayrılacak ve gıda boyası veya parmak boyası ile renklendirilecek. Pek güzel oldu, cam kavanozda saklanırsa bir hafta dayanır sanki. İsteyenler şu siteyide değişik şekil fikirleri için göz atabilir. Aşağıdaki sitedeki hamur tarifini kullanmayın olmuyor. Denenmiştir.

http://www.gulselim.com/evde-oyun-hamuru-nasil-yapilir/

Birde evdekiler karnıbahar yedirdim. Nasıl mı? Buyrunuz tarif;

  • küçük bir karnıbahar
  • 2 yumurta
  • 3 yemek kaşığı un
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 2/3 çay bardağı sıvı yağ
  • üzeri için rendelenmiş kaşar peyniri
  • tuz,pulbiber

Karnıbaharı haşlıyorum.Yumurta,yoğurt,un,sıvıyağ,tuz çırpıyorum.Karnıbaharı borcama koyup üzerine sosunu döküyorum.Kaşar rendesini ve pul biberi serpip sıcak fırına veriyorum.Üzeri kızarınca çıkarıyorum.


Kaynak; http://aynurrarslann.blogcu.com/yemek


Pişirirken önce malum koku ama sonra yani son on dakikada kurabiye gibi kokuyor. Mükemmel.


Ada kız yuvaya gitmek istemiyor. Akşamdan babası ile pazarlıklara başlıyor. Oysaki dans dersinde çok eğleniyor. Bakalım kahramanlarımızı neler bekliyor.



Sevgiyle kalın.

Soğuk havayı özlemiş anne Çiğdem



3 Aralık 2010 Cuma

pırasa çorbası yineeee


Merhaba,

Ada ile biz Ada motorunun dışındayız, Cem e bakıyoruz. Cem de hemen tik çekmiş bizi.

İşte pırasa çorbası tarifi;

Malzemeler:

  • 4 tane ince pırasa
  • 1,5 çorba kaşığı kırmızı mercimek
  • 1,5 çorba kaşığı pirinç
  • 1,5 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 1 patates
  • 1 havuç
  • 1,5 su bardağı süt
  • tuz

Yapılışı:

  • Pırasalar 1 cm kalınlığında yani ince ince doğranır.
  • Havuç ve patates rendelenir.
  • Süt hariç tüm malzeme ve 1,5 litreyi geçmeyecek kadar su düdüklü tencereye konur.
  • Piştikten sonra blendırdan geçirilir.
  • Süt ilave edilip karıştırılır.
  • Kaselere doldurulup sıcak servis yapılır.
  • Yendikten sonra pırasa çorbası olduğu açıklanır:))
Kaynak; www.keyiflimutfagim.com

Ada 3 kepçe içti bileeee...

Anne TTP ye gidecekmiyiz diye soruyor kızım. PTT demek istiyor.

Dün akşam büyükannesi ile konuşurken, ben İngilizce söylüyorum oda gayri ihtiyari büyükannesine çeviriyor söylediklerimi. Büyükanne soruyor haftasonu gelecekmisiniz? Ada bana baktı ve bende ''Sunday you will go the teatre'' dedim. O da dönüp Güneş günü tiyatroya gidiyorum gelemem dedi. Koptuk tabi. Pazar gününü bir türlü kafasına oturtamadı, Türkçe söyleyincede pazaramı gidiyoruz diyor iyi mi.

Öğleden sonra Türkan Saylan a gidiyoruz. Detayla sonar.

Gezginci anne Çiğdem

2 Aralık 2010 Perşembe

+3 çocukla gidilebilecek tiyatrolar ve aktiviteler


Merhaba, Günaydin,

Heybeliada da ağaca asılmış güzel bir bisiklet.

Dünkü yapilan anasonlu kabak yemeğini ben çok beğendim. Cem beğenmedi. Ada nin yemeği başkaydı zaten. Ama Ada da sevmezdi herhalde babasına çekmiş bulamaç yemekleri sevmiyor. Oysa Hint bulamaç yemekleri ne güzeldir dimi ya.

Dün Aydan la birlikte Maltepe de epeyice dolaştık ve sonunda çifti 4 Tl den pisileri aldık. Yuvaya bıraktık ve uzun yoldan Kaave içmeye. Oradan eve dönüş, gazete okuyuş ve sonra Ada yı alış. Kızım pek keyifli çıktı yuvadan dün. Anne bak kızlar boyle, erkekler boyle selam verirlermiş diyor. Bale dersinde öğrenmişler. Birde Ingilizce Kelebek demeyi öğrenmiş. Cem de diyorki ee sen biliyorsun zaten kelebeği. Kızdan ses yok.

Çöven otu maceramıda anlatayım; Biliyorsunuz saçlarım son üç aydır çok dökülüyor. Çöven otu, diğer adı sabun otu kullanmak iyi geliyormuş. Biraz aradım ama bir aktarda çöven otu kökü buldum 150 gr mına 2,50 Tl verdim. Buyük bir tencerede 100 gr kökü 2 litre suyla 30 dk kaynattım. Bu sabah saçlarıma biraz ısıttığım yarım kahve fincanı zeytinyağını iyice uçlarıda dahil olmak üzere yedirdim. -Bu bir hafta zeytinyağı, diğer hafta hint yağı, susam yağı olarak devam etmeliymiş.- İki saat sonra duş aldım ve saçlarımı duruladıktan sonra çöven otu kökü suyuyla duruladım. Inanmayacaksınız ama saçlarım temizlendi hemde yaklaşık 1 ltre su ile. Inanılmaz.

Aktiviteler;

Tiyatro Mie, Bu Cumartesi, Akatlar Kültür Merkezi nde saat 13,00 de Rapunzel ve Pazar günü saat 13,00 de Alis Harikalar Diyarında adlı oyunu sergiliyormus. Telefonu 0212 351 93 64.

Istanbul Çocuk Sanat, Aralık ayında her Cumartesi- Pazar Göztepe Halis Kurtça Kültür Merkezinde; saat 13,00 de Çilek Kız ve Prenses ve Bezelye Tanesi oyunu saat 15,00 de. Ustelik bu tiyatronun verdiği ücretsiz müzik cd leri ücretsiz. Diğer tiyatroların müzik cd leri 5 Tl den satılıyor.

Mickey Mouse, Tarihini öğrendim; 28.Ocak - 6 Subat a kadar. Haliç Kültür Merkezinde. Davetiye bekliyoruuuzzzzz...

Bostancı Hokus Pokus Çocuk Atölyesi, Bunu hiç duymadım. Aradım. Bostancı Zuzu nun sokağının Kadıköy e doğru devamında yer alıyormuş. Şehir fırsatında indirimli fırsatları var. Uye olacaklar bana bildirsinler lütfen ben de biraz zengin olayım değilmi ama. :-) Çocuklar için ritm, plates ve mutfak atölyeleri varmış. Ücretsiz ritm dersi tarihleri; 8-10 ve 12 Ocak, saatler sırasıyla 11,30-11,00 ve 15,00. Telefon : 0216 4109076. Ayrıca anneler pilates yaparken çocuklara bakılıyormuş. Bilginize.

Aysun un sütü geldi, bir iki dakika kaynadı. Birazdan Belgin e gidiyoruzzz..Ona Ebru Şallının ilk cd sini götüreceğiz. Oda başlayacak artık pilatese.

Yaşasın pilates kardeşliği.

Aktif anne Çiğdem






1 Aralık 2010 Çarşamba

Figaronun Düğünü, Nasuh Mahruki ve bale ayakkabısı PİSİ

Kızım da kızım. Heybeli Ada yürüyüşünden bir resim daha. Makinamız hala bozuk, dolayısıyla eski resimleri kullanıyoz efenim.

Yasemin e ve Yaprak a not. Mickey Mouse, Müzik festivali yapılacakmış. Sanırım tarih henüz belli diil ama davetiye bekliyoooozzzzzz. Ellerinden öpüyoz.

Bu Pazar Turkan Saylan da, Eti Çocuk Tiyatrosu, Pinokyo var. Ada babası ile gidiyor. Gelen varmı????. 13 veya 15 seansı mevcut. Aynı oyun Cumartesi de 13,00 de. Sahne ve oturma düzeni çok güzel. Ayrıca kütüphane ve çocuk oyun alanıda var hemde komacan. ( Ada dili ile.)

Kızım bugün yuvada. Düna kşam hem bana hem babasına okula gitmeyeyim dedi. Peki neden diye sorduğumuzda ''annemi çok özlüyorum'' dedi. Yemedik tabi. Bu arada ben büyüyüncede okula haftada bir gün gideceğim diyor iyimi. Ada kızın baka hele.

Birde birlikte oyun oynarken, sıra ona geldiğinde bana '' sizi bir dakika bekletebilirmiyim?'' diyor. Annesi de eriyo tabi.

Dün akşam yemek için, eline sağlık anne, teşekkür ederim dedi. Ben de afiyet olsun kızım dedim. Hemen akabinde şöyle bir uyarı geldi; birşeydiil diyoruz değilmi anne. :-)

Nasuh Mahruki nin, Bir hayalin Peşinde adlı kitabını bitirdim. Çok güzel insanı spora ve gezmeye heves ettiren güzel anlatımlı bir kitap. Kitabı bitirdim birde ne göreyim. 2004 yılında kitabı okumuşum ama gayet keyifli bir ikinci okuma yaptım iyimi. Sıraya hangi kitabı alsam acaba.
Galiba Ahmet Ümit girecek. Birde Ada ile Migros a gittiğimde okuduğum Elif Şafak ın yumuşak kitabı Baba ve Piç var. Alıcam o kitabıda merak etmeyiiinnn... :-)

Bu sabah Ada yı bıraktıktan sonra güzzel bir yürüyüş, dönüşte üç direk arası yürüyüp bir direk arası koştum. Morardım tabi yine. Spor salonundaykende herkes korkardı Çiğdem bi dur bişey olacak, morardın derlerdi. Ama bu da benim vücudumun hikayesi işte yapılabilecek birşey yok.
Gazeteleri aldım, ev döndüm, programa dönen sevgili Ebru ile canlı canlı pilates yaptım, kahvaltımı yaptım, en keyifli bölüm ise Aysun un sütü ile yaptığım sütlü kahve bölümü.
Bugün anasonlu kabak yaptı Ebru, denemenizi öneririm. Ben düdüklüde yapacağımdır.

3 adet kabak
1 adet havuç
yarım demet dereotu
bir adet soğan
Bi yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı tel veya arpa şehriye
1 tutam anason
yarım limon suyu.

Sırasıyla; Soğanı kavur, havuçları at, kabakları at, sehriyeyi ve diğer malzemeleri ekle, az su koy ve pişir. Süper kolay dimi.

Cumartesi günü Alev sağolsun beni Figaronun düğünü adlı operaya davet etti. 15 yıl önce seyretmiştim, üstelik Süreyya Sinemasının opera halinide görmemiştim. Davete atladım tabi.Sağolsun Alev. ( Ada da çok kullanıyor bu sağolsun u birde babacım zahmet olmassa tacımı getirebilirmisin diyişi var ki.. ) Süreyya çok güzel olmuş. Localar bir felaket sahneyi göremiyorsunuz. Boş olan güzel seyrimli koltuklara geçtik hemen. Opera başladı, bembeyaz bir dekor ve iki yada üç eşya var ve onlarda beyaz. Hareket etmeden ( doğal olarak) güzel çığıran sanatçılar. Bir iki bildiğim baştaki parçalarda tempo tuttum ama sonra ahhh sonra Alev in bir ara gözleri kapandı gördüm bende başımı zor tuttum. Arada birer kaave ve birbirimize nasıl söyleyeceğiz bakışları allahtan samimiyiz. Alev çıkalımmı, Alev; evet zaten geç bitecek gözüküyor. Ohhhh dişardayız. Sevdiğim operal var tabi ama Figaro ıııhh..

Gevezeyim, birazdan kıza pisi almaya çıkacağım, Aydan da gelecek, gezeriz biraz.

Meşgul ve yoğun anne Çiğdem
Sevgiler